6 Mart 2013 Çarşamba

Ekmek Şarap Sen Ve Ben - Mazlum Çimen


Bir de sabahin dördü
disarda kar
odamiz ilik
gözlerin ilik ilik damlarken bos kadehe
anlattin bana agzi sarimsak kokan bir çocukla yattigini
aski tattigini, karim dedigini ve aldattigini

kiskandim gogen'i tahitilim
terlemis vücudunu silerken
cüzzam mikrobunu ve yaktigi kulübesini
saçlarin baglamisti ellerimi muz kokulum
günesi dogurmustu ölü cisim
marti çigliklariyla bir sahil kayaliginda
nefesin vücudumu yakiyordu yer yer
sam yelim sahra-i kebirim
kahrettim her seye o gün
babanin sarap çanagina
gogen'e
kadere
sana
bana
bir de gittigin arabanin tekerine

ne diyordum arkadas
diyordum ki ben bu zikkimi içmek için içerim
ama içerken düsünmem neden içiyorum diye
daha sonra yaparim hayatin felsefesini

sirayla olurum fatih, selim, kanuni
bazen kadin hamaminda tellak
bazen christoph colomb
napolyon'ken düsünürüm elbede geçen günleri
`timur 'ken beyazit'i yenisimi
bir kere aristo'nun hocasi olmustum
ona verdigim dersle gurur duymustum
bazen jan dark'i kurtarmak için çalisan bir kahraman
bazen odunun atesleyen bir cellat olurum

eger daha da içersem
shaskespare halt etmis derim karsimda
salyali dudaklarimdan yayik sesimi dinlerim de
iste mozart'in aradigi melodi bu diye gülerim
enayiymis be platon
bir içsinde görsün.... ne felsefesi varmis bu hayatin
anlasin geçmisi kinali dünyanin kaç bucak oldugunu

islak kaldirimlarda yürürken acirim
önde yalpa vuran sarhosun zavalli haline
ukalalik iste derim neme lazim senin
kendine bak; sende bir serserin bir sarhos
ve yavas yavas kaybolur aci kahkalarim
sehrin izbe sokaklarinda
yavas yavas kaybolur benligim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder